Makro âlemde çıkacak deccal denen şerli şahıs, dünya yaratıldığından beri insanlığın görüp görebileceği en büyük fitneyi başlatacaktır. bütün peygamberler bu fitneye karşı ümmetlerini uyarmışlardır. çünkü tahminimce deccal’ın zamanı aşma ve bütün devirlere uzanma kudreti vardır.
bugün batı dünyası, sadece maddeye odaklanmak ve mana alemine karşı kör olmak vasfıyla, büyük ölçüde deccali bir mana taşımaktadır. batı dünyasının ruh köklerini kadim yunan, oradan da eski mısır’a kadar takip edebiliriz. eski mısır, belki de, deccal’ın insanlar arasına karıştığı ve o karanlık ilmini(dark side bilgeliği) yaydığı ilk yerdir.
bir kısım tasavvuf ehlinin belirttiğine göre, eski mısır medeniyeti spritüel bilgide tahayyülümüzün ötesinde bir gelişmişliğe sahipti. o kadar ki, faraza, o ilimleriyle günümüz teknolojisinin bütün imkanlarını kullanan modern bir orduyu bile kısa sürede mağlup edebilecek bir potansiyele sahiptiler.
gene bir kısım tasavvuf ehline göre, deccal bugün hint okyanusunda bir adada yaşamaktadır. ancak bu ada bilmediğimiz ve açıklayamadığımız bir tarzda perdelidir, gizlidir. deccal oradan kurtulmaya çalışmakta, ancak maneviyat büyüklerince kendisine engel olunmaktadır.
bu haber sizde ne tür bir çağrışım yaptı? evet sanırım “lost” dizisini hatırlamışsınızdır ve de oradaki siyah giyimli ve zaman zaman kara dumana dönüşebilen şahsı…
lost dizisinin senaristinin, senaryosunu yazarken, islami kaynaklardan oldukça faydalandığını düşünüyorum. ilaveten o dizide karanlık tiple ilişkili “john locke” adlı bir karakter vardı. bu isim de gelişigüzel seçilmemiş bence. john locke avrupa’da aydınlanma döneminin başlatıcılarından deneyci/ampirist bir düşünür idi. kendisi bugünkü batı dünyasının fikir babalarındandır. size şu kadarını söyleyebilirm ki, “lost” dizisinin senaristi sakat bir tip, çok fazla şey biliyor…