DÜNYA BİR OKULDUR

wscool1

ey laik! ve dahi dışından dindar olup, içinden laikten farksız olan kişi! dünyayı ve ahireti iki ayrı olgu sanan şahıs!… olayları, insanları, dünyayı, kainatı nasıl gördüğünü, değerlendirdiğini iyi biliyoruz. istersen bir de benim nasıl gördüğümü işit!

ben bu alemde biriciğim, dünya da, kainat da sırf beni yetiştirmek için var edilmiş bir okuldan, bir eğitim kurumundan ibarettir. diğer insanlar ve varlıkların tamamı bana nispetle birer figüran konumundalar. ben bu filmin, senaryonun baş rol oyuncusuyum. bu noktada hemen belirteyim de, yanlış anlaşılma olmasın ve narsizmin dibine vurduğum sanılmasın. buradaki “ben”, size nispetle sizin “ben”lerinizi de temsil eder.

tıpkı truman show’daki baş rol oyuncusu gibiyim. ama olay bir şov veya bir eğlence veya bir deney olmayıp, sırf beni cehaletin çukurundan kurtarıp, ilmin ve marifetin yüksek mertebelerine çıkarmak için kurgulanmış… hedef beni allah’ı bilir ve tanır hale getirmek.

şu ana kadar başıma gelen acı tatlı her olay, karşılaştığım kişiler, ne varsa hep o amaca yönelik… acı olaylar bile bende bazı açılımlara yol açsın diye senaryoya dahil edilmiş. hiçbir şey gelişigüzel olmuyor. olaylarda kesinlikle tesadüfe yer yok. ayağımı karınca ısırsa bunun bir manası var ve bana bir mesaj veriyor.

hani başta hepinize “figüran” demiştim ya! o ilk farkındalığım idi. daha sonra çok daha muazzam bir hakikati fark ettim.

meğerse her karşılaştığım olay, o‘nun kendini bana gösterme şekliymiş. her muhatap olduğum insan, o‘nun bir yüzüymüş. en yakın arkadaşım suretinde bana dostluk eden o imiş. halil(dost), enis(arkadaş), hep o imiş. ay yüzlü sevgili suretinde belirip, cemalini bana aşikar eden de oymuş.

hep o imiş, hep o imiş, hep o imiş….

başkası yokmuş, başkası yokmuş, başkası yokmuş…

not: dikkat! bu ifadelerim sizde “vahdet-i vücud” intibaı uyandırmasın. “su” kelimesi suyun kendisi değildir, ancak suya delalet eder. “ateş” kelimesi de ateşin bizatihi kendisi değildir ve yakmaz. varlık Allah’ın kelamıdır yalnızca.