iyi, kötü, çirkin filmindeki karakterleri psikoloji alanından biri ele alsa, elbette onları id, ego ve süper ego olarak yorumlayacaktır.
bize göre de oradaki karakterler şu üç kategoriyi temsil ederler:
iyi= ruh
çirkin= nefs
kötü= şeytan
her üçü de altınların peşindedir…ancak maceranın sonunda altınlar ruh ve nefsin ortaklığına kalmıştır. şeytan ise bu esnada etkisiz hale getirilmiştir. altın burada en yüksek marifeti yani allah’ı bilmeyi ve bulmayı temsil ediyor.
ilginç bir nokta ise altınların mezarlıkta ve bir mezarda gizlenmiş olmasıdır. ölmeden önce ölmeksizin, yani fenaya ulaşmaksızın o altına(hakka) ulaşamazsın demektir.
“şimdi bu yaptığın gelişigüzel bir yakıştırmadır” diyecekler çıkabilir belki; ama o iş öyle olmuyor maalesef.
bu filmin senaristi bir insan değil midir?
o insan gerek kişisel, gerekse evrensel bilinçaltı sembollerinden, arketiplerinden, manalarından bağımsız davranma şansına sahip midir?
işte tam da bu nedenle herhangi bir insan ürününde(isterse çocuk masalı olsun), tüm insanlığın bilinç ve bilinçaltı birikiminin izlerini, etkilerini görebiliriz.
dolayısıyla bizim de bu filmi tasavvufi bakış açısıyla değerlendirmeye alma hakkımız vardır. üstelik bu yaptığımız kültürel bir katkı, açılım ve zenginliktir…
türkiye gibi gelişimini tamamlayamamış bir ülkeye göre fazla lüks kaçıyor tüm bunlar elbette; farkındayız ama yapacak bir şey yok maalesef…elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. gerisi allah’a havale…