DEVLETLER

devletler ömürleri asırlar süren organizmalardır. hepsi belirli şartların kesişimi ile doğarlar, büyürler ve nihayet ecelleri gelince ölürler.

devlet denen bu organizmaların ne doğumu ne de ölümü şahısların elinde değildir. hiçbir insan ferdi devlet kuramaz veya yıkamaz. aynı şekilde bir devletin yöneticisi kendi kişisel iradesi ile savaşa giremez.

devlet denen bu güç oluşumlarının yaşantısı en kolay plaka tektoniği benzetmesi ile açıklanabilir. bilindiği üzere dünya karaları büyük plakalar halinde kırıktır ve bunlar sürekli hareket halindedirler. bu plakalar yeri gelir serbestçe hareket eder, yeri gelir birbirine bindirip takılır kalırlar. takıldıkları yerde enerji birikmeye başlar ve en sonunda limit değeri geçince takılan kısım kırılır(belki yüzlerce yıl sonra) ve biz bunu depremler olarak algılarız.

devletler de bu karasal plakalar gibidirler. boşluk bulurlarsa serbestçe hareket ederler, bir diğer plakaya çarpınca da dururlar. ancak iki gücün temas noktasında zaman içinde büyük bir güç ve gerilim birikimi olabilir. iki gücün temas noktasında ne derece gerilimin birikeceği tamamen bu güçlerin hareket yönleri ile ilgilidir. o da yine tarihsel bir arka plana bağlıdır.

devletler arasındaki gerilim limit değeri geçtiğinde, tıpkı fay hattının kırılması gibi bir kıyamet sahnesine yani savaşa yol açar. savaş ile beraber yeni bir düzen ortaya çıkar. kırılan kırılır, batan batar, çıkan çıkar, budanan budanır…

sonuç itibariyle şunu demek istiyorum: devletler yöneticilerin kişisel iradeleri ile savaşa girmezler. bilakis yöneticiler sadece başında olduğu devletin tarihsel hareketine uyum sağlar ve ona göre tepkiler üretirler veya sadece devlet denen organizmanın lisan-ı halle emrettiklerini beşer lisanına çevirip insanlara tebliğ ederler. “at sahibine göre kişner” sözündeki mananın tam tersi geçerlidir bu konuda. at(devlet), sahibinin(yöneticisinin) yönlendiricisidir.

bir takım kahramanların devleti savaşa soktuğuna, devlet kurduğuna veya devlet yıktığına inanıyorsanız, siz boş propagandalara kurban gitmişsiniz demektir. belirleyici olan insan iradesi değil kaderdir. kader kelimesini beğenmediyseniz, isterseniz siz ona tarihi determinizm de diyebilirsiniz.