COĞRAFYA KADERDİR

cograf1

coğrafya kaderdir sözü her ne kadar kendi mertebesinde doğru olsa da, konuyu biraz daha soyutlarsak çok daha öz bir bilgiye ulaşabiliriz.

her toplumun, her milletin tıpkı bir birey gibi kendine özgü bir manevi şahsiyeti ve şuuru vardır. yani tıpkı bir insan gibi alman veya türk veya ingiliz milleti diye varlıklar mevcuttur şu alemde.

bütün, parçalarının toplamını aşan bir şeydir. o yüzden bir milletin şuuru, o milleti oluşturan bireysel şuurların toplamı falan değildir. mesela bir insan, şu kadar kilo protein, yağ ve sudan oluşur; ama o kadar organik maddeyi bir araya getirsek bir insan oluşmaz veya bir resim şu kadar gram boyadan oluşur; ama o kadar gram boyayı bir araya getirmemiz herhangi bir resim oluşturmaz.

gerçekte şuur kendini bir tür manyetik alan olarak ortaya koyar. o manyetik alan da madde partiküllerini hizaya sokup, maddi bir görünüme kavuşur. maddeden bir elbise giyer desek de doğru olur.

bir toplumun, bir milletin de şuur cinsinden gerçek bir varlığı vardır. ırk manasında değil ama toplumsal şuur açısından bir millet diğerinden aşağı veya üstün dereceli olabilir.

mesela an itibariyle milletleri sıralamaya soksak, türk milletinin şuur itibariyle üstlerde olduğunu söyleyemeyiz.

bu kadar izahı asıl meselemize yani coğrafya konusuna öncül olması için yaptım. hiçbir milletin coğrafi konumu tesadüfi ve gelişigüzel değildir. her millet tam olması gereken coğrafi konumdadır. bu açıdan coğrafi konum analizi bize o milletin karakteri hakkında ciddi bilgiler verir.

mekanizma nasıl mı işliyor?

her milletin kendine özgü bir şuuru vardır ve o şuur bir tür manyetik alan olarak kendini ortaya koyar dedik. işte o alanın belirli bir titreşim frekansı vardır. bir millet ne kadar gelişkin ise, titreşim frekansı o kadar yüksektir; ne kadar ilkel ise o derece düşüktür.

dünyadaki her bir coğrafi konumun dahi spritüel boyut itibariyle belirli bir titreşim frekansı vardır. işte bir milletin yaşayacağı mekan, bu eşleşme işlemi ile belirlenir. her millet kendi titreşim frekansına uygun bölgede yaşar veya oraya yerleşir. eğer tarih içinde bir milletin şuurunda ciddi bir kırılma veya farklılaşma gerçekleşirse, “göç” dediğimiz olgu ortaya çıkar.

sonuç; her coğrafi konum, milletler için adeta fizik beden hükmündedir. ilaveten, burada verilen bilgi, bireyler için dahi aynen geçerlidir. yani herkes ülkenin kendi titreşim frekansına uygun şehrinde, bölgesinde yaşar. şuurundaki değişiklikle beraber başka illere, bölgelere göç eder.