MUCİZE

evren otomatik işleyen bir sistemdir ve insanın düşünce, niyet, söz ve fiillerine tepki verecek şekilde programlanmıştır. bilinçaltı(altbeyni) tertemiz olup sıfır vesvese(aykırı düşünce) veya sıfır şüphe ile hareket eden bir kişinin her sözü adeta “kün-ol” emri gibi etki eder evren üzerinde. bu insandaki tekvin tecellisidir ve esasen bir cennet sıfatıdır.

normalde istisnasız her insanda bu özellik vardır; çünkü her insan halifelik özelliği ile donatılmıştır ve allah’ın tüm isimlerine mazhar olma kabiliyeti vardır. ancak ego dediğimiz negatif merkezimiz sürekli şek, şüphe, aykırı fikir, olumsuz düşünceler üreterek, bizi sözü edilen özelliğimizi kullanamaz hale getirirler. yoksa tek bir aykırı düşünceye kapılmadan su üzerine adım atsaydık, rahatlıkla su üzerinde yürüyüp giderdik. hepimizde bu yetenek potansiyel olarak vardır.

ancak tek bir şüpheye, aykırı fikre kapılmamak dile kolaydır; gerçekte ise içimizdeki negatif kutbun tamamen imha edilmesini gerektirdiği için zorların zoru bir iştir. negatif kutup yol edilmedikçe üretimine fasılasız devam edecek ve kalbe sürekli antitezleri ilka edecektir.

deccal dediğimiz şahıslar da olağanüstü hâl gösterebilmek için aynı sistemi kullanırlar. ancak onlar şeksiz şüphesiz hâle gelebilmek için, pozitif yani iman kutbunu imha ederler.

peki bunları nasıl tanırız?

bunlar son peygambere iman etmezler veya bunu açıklamayıp geçiştirici laflar ederler. işte olağanüstü hâller gösterip imanın zerresini taşımayan bu tipler, hep deccal tayfasıdır.