tevratta geçen “elohim” kavramı hakkında çok acaip iddialarda bulunuyor kimileri. tevrat hakkında pek de bir şey bildiğimi söyleyemem; ancak benim islamdan aşina olduğum kavramlarla tevrattakiler arasındaki benzerlikler de gözümden kaçmıyor.
elohim= allah
yehova= ya hüve
hüve, saf zata işaret eder. onda sıfatlar yoktur. allah ise aynı anda zat ve sıfatlar mertebesini kapsar. kuran’da “ben” denildiği zaman, hüve/hu mertebesidir; “biz” denildiği zaman ise uluhiyet/allah mertebesidir.
ayrıca elohim kelimesinin etimolojisi ile allah kelimesinin etimolojisinde de benzerlikler var sanırım:
allah= al-la-hu
al= harf-i tarif, ingilizcedeki the. varlık ifade ettiği için de sayısal değeri bir(1)’dir.
la= hayır, yok demek. sayısal değeri ise sıfır(0)’dır.(01010101…size bir şeyler hatırlatıyor mu? mesela matrix?)
hu= saf zat mertebesi
var, yok, var, yok, var, yok….0101010101…ve hu
demek ki hu var, o’nunla birlikte başka bir şey yok veya o’nunla birlikte var görülen şeyler bir hayal…bir simülasyon….evet imam-ı rabbani hazretlerinin tahkiki üzere, alem vehim mertebesinde yaratılmıştır ve yokluk arsası üzerine bina edilmiştir(dikkat! sofistlerin görüşü ile karıştırmayınız. o başka bir şey).
aynı zamanda tüm varoluşun sürekli sıfır ve bir arasında gel-git yapan bir frekans dalgası olduğunu da çıkartabiliyoruz. evet, tüm varoluş sıfır-bir arasında gidip gelen dev bir frekans dalgasıdır; ancak bu dev dalga alt kümeler halinde daha düşük frekansta gel-git yapan dalgaları da kendinde barındırır. bu da varlık katlarını oluşturur. her varlık katında zamanın akış hızı da aynı nedenle farklıdır. en üst seviyede sadece tek bir an varken, alt katlarda açıldıkça açılır ve zamana dönüşür.
bu noktada israfil’in sur borusunu çalıp tüm evreni nasıl yok edeceğini ve bunun mekanizmasını da anlamış oluruz. madem varoluş bir dalgadır, “yıkıcı dalga girişimi” adı verilen sönümleyici zıt bir dalga ile tüm varoluşun sonu getirilebilir.