İNSAN

şu koskoca kainatı görüyorsun!

sadece bizim olduğumuz galakside güneşin kardeşi olan 400 milyara yakın yıldız var. ve uzayda bunun gibi milyarlarca galaksi. daha bunun ötesinde bilmediğimiz kim bilir neler var.

işte âlem bütün bu devâsâlığına rağmen onu değerlendirecek yeterlilikte şuur sahibi bir canlı olmadan anlamsızdır. zira anlam kendi başına varolabilen bir olgu değildir. bir anlayanın varlığını gerektirir.

işte insan müstesna şuuru ve farkındalığı ile bütün varlığa anlam kazandırır. o derece ki, içinde insan olmayan bir kainat abesle iştigaldir. allah, abes ve boş iş yapmaktan münezzehtir. onun her işi hikmetlidir. hikmet, her şeyi eksiksiz fazlasız yerli yerince yapmaktır. fazla yapmak ifrazattır, ifrattır, ifrittir. eksik yapmak ise nâkıslıktır.

körler diyarında resim sanatının bir değeri olabilir mi?

sağırlar yurdunda beste yapmanın bir anlamı var mıdır?

evet, nasıl ki ağaç dikmekten gaye onun meyvesini devşirmektir ve meyvesiz bir ağaç maksada aykırıdır. aynı şekilde kainat bir ağaçtır(şeceret’ün kevn), onun meyvesi insandır ve insansız bir kainat, meyvesiz bir ağaç hükmündedir. insanın özü ve çekirdeği ise onun şuurudur, onun kalbidir.

şimdiye kadar tahminen 150 milyar insan gelip geçti. son derece tabiidir ki, bu insanların her biri ayrı bir istidata sahiptir ve çok çeşitli yetenekleri vardır. içlerinde değişik alanlarda dehalar var olduğu gibi son derece iptidaileri de bulunur.

evet insanın çok çeşitli kabiliyetleri ve faziletleri olabilir. lakin bunların en önemlisi marifetullahtır(allah’ı bilmek ve tanımak). çünkü insanın varoluş hikmeti budur ve diğer kabiliyetler bu vazifeye nispetle tâli kalmaktadırlar ve esasa değil usule dairdirler.

evet, allah kainatı insan için, insanı da kendini tanıması için yaratmıştır.

işte insan türüne mensup bir zat, marifetullah sahasında yapılan yarışta birinci gelmiş, ipi en önce göğüslemiş ve altın madalyaya hak kazanmıştır. dolayısıyla insan türünün temsilciliğini o üslenmiştir. nasıl ki, komünist devrimci deyince aklımıza lenin, nazi deyince hitler geliyorsa, marifet-i ilahiye denince de aklımıza o zat gelir.

hatem-ül enbiya, son peygamber.

selam, rahmet, bereket, onun ve soyunun ve arkadaşlarının üzerine olsun.