ŞEYTAN

mecaz diliyle anlatılan bir kıssayı düz mantıkla yorumlarsak, sayısız hatalara düşmemiz kaçınılmaz olur.

şeytan nedir? (üst beyin dili ile)

şeytan, insan bilincindeki karanlık yön ve antitez kutbudur. secde etmemekten gaye de işte bu antitez ve muhalif yöndür.

diyalektik süreçte bir üst şuur mertebesine erişebilmek için, bir alt mertebedeki tez ve antitez kutuplarını birleştirmek ve senteze ulaşmak zorunda kalırız. sanılanın aksine sentez, tez ve antitezin karışımı değildir; belki onların nikahı sonucunda doğan çocuklarıdır. her zaman bütünde parçalarının toplamından daha fazlası vardır: hidrojen ve oksijenin birleşip suyu oluşturması gibi… suyun annesi hidrojen, babası ise oksijendir (bu ifade sembol ve mecaz diline örnek olsun. rüyalarda böyle gözükür. kutsal kitaplar da bu dilden konuşur)

bir üst şuur mertebesine çıkmak aynı zamanda titreşim frekansının yani kişinin zikrinin yükselmesi demektir. daha yüksek titreşim ise daha büyük bir enerjinin tutulduğunu gösterir. eğer şuur bir mertebe düşüş yaşarsa, o fazla enerji salıverilir. o enerjinin kaybıyla sentez tekrar iki parçaya bölünür ve tez ile antitez kavgası başlar ve kişi bir derece şeytanına uymuş olur.

kişisel şuurumuz için de, toplumsal şuur için de bu anlatılanlar aynen geçerlidir. söz gelimi sahabe devrindeki toplumsal bilinç ile sonraki devirlerdeki toplumsal bilinç aynı değildir. zaman içinde toplumsal bilinç sürekli bir irtifa kaybı yaşamış ve sonucunda şeytan kademe kademe aktive olmuş, iç çatışmalar sonucu her mertebede sayısız bâtıl mezhepler doğmuştur.

şuurun diyalektik yükselişinin nihayeti tevhide, birliğe, hakka çıkar. düşüşünün ise dibini esfeli safilin(aşağıların en aşağısı) olan dünya ve tabiat bataklığı oluşturur. şeytan ve onun karanlığı, bu diyalektik merdivenin her kademesinde yukarı doğu azalır, aşağı doğru inerken de artar. bunu renk paleti gibi düşünebilirsiniz.

şeytan bu anlamda bizim her mertebede aşmamız gereken mukabil kutuptur. diyalektik merdivenin aşağı yönlü iniş, haktan uzaklaşma, dünyaya düşüş basamaklarıdır. şeytan olmasaydı diyalektik işlemez ve ne aşağı kademelere düşüş, dolayısıyla ne de yukarı kademelere çıkış mümkün olurdu. şeytan sayesinde ticaret mümkün olabilmiştir. ancak ortada ticaret varsa, hem kâr hem de zarar ihtimali söz konusudur. işin ilginç tarafı kuran’da din, gayet net bir şekilde ticarete teşbih edilmiştir.