KADIN

women1

kadın hakkında çok şeyler yazıldı söylendi. evet, günlük hayatta yaşadıklarımızdan tepki duyabiliyoruz bazen. mesela ben de kadınların fazla evhamlı olmasından şikayet etmişimdir kimi zaman.

ancak konuyu bir bütün olarak ele aldığımızda, kadın ve erkek kutuplarından oluşan ve ortada adına insan denen bir canlının mevcut olduğunu göreceğiz. nasıl ki elektrik artı ve eksi kutuplarından oluşur ve elektriği bu kutuplardan ayrı ele almak mümkün değildir, aynı şekilde insanı da yapay bir şekilde kutuplarına indirgeyemeyiz.

kadından bağımsız erkek, erkekten bağımsız kadın olamaz. en basitinden insandaki motivasyonun kaynağı en dipteki libido enerjisidir. cephede zafer kazanmaya odaklanmış komutan, laboratuvarda gecesini gündüzüne katıp çalışan bilim adamı, cephede savaşan asker, hatta ve hatta inzivada çile çeken derviş, ilkel bilinçaltında kadınına ulaşmaya azmetmiş ve karşısına çıkan engelleri şiddet ve cebir yoluyla aşmaya çalışan eril enerjidir gerçekte.

eril enerji, dişil enerjinin manyetik çekimine girmediği sürece harekete geçemez. bu da bize gösterir ki, bilinçaltında kadın arketipi olmadıkça erkeğin kılını kıpırdatması dahi mümkün olamamaktadır. ancak o çekim bir kez oluşursa, bu sefer dağları bile delecek adeta nükleer bir enerji ortaya çıkmaktadır.

eril enerjinin dişile doğru akması, tüm insan faaliyetinin esasını teşkil eder. savaşlar, zulümler, kan dökmeler gibi negatiflikler de buna dahil olduğu için belki kınayabilirsiniz sözü edilen gerçeği; ama gücün böyle bir vechesi de vardır. elektrik ile sayısız fayda elde edilir ama kimi zaman da öldürücü olabilir. bıçakla ekmek kesersiniz ama kimi zaman da adam kesebilirsiniz. bunlar bıçak ve elektriğin kötü olduğunu göstermez.

kısacası, uzaya çıkan insan bile bilinçaltında prensesine ulaşma güdüsündeyken, kadın hakkında ileri geri yorumlar yapmak abes kaçıyor. “arkadaş neymiş bu kadın böyle?” diyorsanız söyleyeyim: kadın allah’ın cemali isimlerinin aynasıdır. biz kadındaki mest edici güzelliğe vurgunken, aslında aynada açığa çıkan minicik pırıltının aslını özlüyoruz. allah’ı özlüyoruz. zira kadındaki bir katrecik güzelliğin aslı sonsuz bir güzellik halinde allah’ta.

kadından kendisinde olmayanı isteriz;
hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz
(nfk)

necip fazıl bu gerçeği fark etmiş olacak ki, aynadaki bir parçacık yansıma ile yetinemediğini ve o pırıltının aslını yani güneşi özlediğini şiirinde dile getirmiş.

gördüğünüz üzere, iş nereden nereye ulaşıyor. hayvan seviyesindeki ilkel ham libido enerjisi, incele incele bizi nerelere kadar taşıyor. farzı muhal, kadın olmasaydı hiçbir şey yapamazdık.

şimdi peygamber efendimizin niçin, “dünyanızdan bana üç şey sevdirildi; kadın, namaz, güzel koku” dediğini anlayabiliriz sanırım.