DİŞİL İÇGÜDÜ

bir kadına erkeğini nasıl seçtiğini sormayınız. zira ona soracak olursanız size üst beyninin mamülü bir iki fikir serdedecek ama neticede bunların gerçeklerle herhangi bir alakası olmayacaktır; çünkü kadın erkeği alt beyniyle yani içgüdüleri ile seçer.

kadın dediğimiz canlı sonuçta insan türünün dişisidir ve bir dişinin yegane amacı en sağlıklı ve hayatta kalma şansı en yüksek yavruları doğurmaktır. bunun için de elbette bulabileceği en kaliteli ve güçlü erkeğin arayışı içine girer. alt beynindeki radar sürekli çevre taraması yapar ve denk geldiği erkekleri değerlendirmeye tâbî tutar. zayıf gördüğü erkeği ise anında liste dışı bırakır.

tüm bu süreç içgüdüler seviyesinde işler ve kendini kimyasal ve hormonal tepkilerle açığa vurur. bir kadının size karşı kimyası değişiyorsa iş tamamdır. aksi takdirde liste dışı kalmışsınız demektir.

kadındaki seçim mekanizması kısaca böyle işler. ancak bu noktada önemli faktör kadının bulunduğu şuur mertebesidir. mesela, emmare(en düşük düzey, tabiat seviyesi) mertebesi bir bilince sahip olan kadın, erkekte gücün göstergesi olarak kas, sağlık göstergesi olarak da orantılı hatlara önem verir. esasen vücut geliştirme salonlarını dolduran erkekler, bu talebin arzını sunmaya çalışmaktadırlar.

biraz daha kendini geliştirmiş ancak nadir bulunan kadın cinsi de spritüel boyuta atlayabilmiş olanlardır. bunlar önceki kriterlere ek olarak erkekte yüksek spritüel güç isterler. kendilerindeki spritüel algı açıklığı ile bu türden erkekleri kolayca tespit edebilir ve onlara cezbolurlar. gerçekten de bu kadınlar önceki seviyedekilere nazaran çok daha akıllı sayılırlar; zira spritüel gücün fiziksel güce göre üstünlüğü kıyas kabul etmeyecek kadar büyüktür. spritüel güç sahipleri, insanlar hatta evren üzerinde dahi istidatı oranında belli bir kontrol yeteneğine sahiptir. böyle bir babanın çocukları da elbette genetik olarak aynı özellikleri devralacakları için, böyle erkekler spritüel yönü açık olan kadına çok çekici gelir. tüm hormonları ona karşı aktive olur.

spritüel olarak gelişmiş bir erkek; gelecek kaygısı, endişe, korku, şüphe, tereddüt, vesvese gibi duygu durumlarını da aşmış olduğu için kadına ayrıca cezbedici görünür; çünkü sürekli güven arayışındaki kadını bu haliyle teskin eder. tipik bir dişi, yavrularını tehditlere karşı koruyabilmek ve hayatta tutabilmek için içgüdüsel olarak sürekli alarm durumundadır. alt beyni bu şekilde kodlanmıştır. bu yüzden kadınlarda vesvese, endişe, korku, şüphe, ürkeklik duyguları yoğundur. yine aynı nedenle, yeri gelince çok saldırgan, acımasız ve yırtıcı olabilirler.

bir de spritüel hassasiyete ilave olarak nur(melekût) boyutu da kendilerine açılmış olan kadınlar vardır. vardır dedim ama gerçekten böyle kadınlar var mıdır tartışılır. varsa bile ilgilisi haricinde başkalarının bunlara denk geleceğini sanmıyorum. bu kadınlar meryem fıtratındadırlar ve isa’ların anneleri olurlar.